Çocuğum söz dinlemiyor ne yapmalıyım? Çocuğum çok agresif ne yapacağım? Çocuğum çok saldırgan ne yapacağım? – Copy

Çocuğum Neden Söz Dinlemiyor ve Agresif Davranıyor?

Çocuklarımızın söz dinlememesi veya agresif davranışlar sergilemesi genellikle bir dizi faktörün birleşimiyle ortaya çıkar. Bu durumların sadece “çocuğun yaramazlığı” olarak görülmesi, maalesef asıl sorunu gözden kaçırmamıza neden olabilir. İşte bu davranışların altında yatan yaygın sebepler:

1. İstek Odaklı Yaşam Biçimi ve “Hayır”ın Anlamı

Günlük hayatta çocuğunuza “Ne yersin?”, “Ne içersin?”, “Ne oynayalım?” gibi “ne” ile başlayan soruları sıkça soruyor musunuz? Bu sorular, çocuğunuzun sürekli isteme ve seçme yeteneğini geliştirir. Çocuk, çevresiyle etkileşimini sadece istekler üzerinden kurmayı öğrenir. Eğer bu istekler sürekli olarak karşılanırsa, çocukta “isteyince her şeyin olacağı” algısı yerleşir.

Peki, bu noktada bir “hayır” cevabı geldiğinde ne oluyor? Çocuk, bu reddedilmeyi adeta tek “yeteneği” olan isteme becerisinin engellendiği, kendisine yapılan bir saldırı olarak algılayabilir. Bu durum, onda yetersizlik ve engellenmişlik hissi yaratır. Ve bu hislerle başa çıkamadığında, kendini agresif davranışlarla ifade etmeye başlar. Öfke nöbetleri, eşya fırlatma, vurma veya kendine zarar verme gibi davranışlar, aslında çocuğun bu durumu yönetme biçimi haline gelir. Çünkü geçmiş deneyimlerinden bilir ki, bu davranışlar sonucunda genellikle istediğine ulaşır. Bilinçaltında bu bir öğrenilmiş davranış döngüsüdüdür.

2. Duygusal Düzenleme Becerilerinde Gelişimsel Eksiklikler

Çocuklar, biz yetişkinler gibi duygularını kelimelerle ifade etme veya uygun yollarla yönetme becerisine henüz sahip değillerdir. Öfke, hayal kırıklığı, üzüntü gibi yoğun duygularla başa çıkmakta zorlandıklarında, bu duyguları agresif davranışlar aracılığıyla dışa vurabilirler. Bu durum, çocuğun duygu regülasyonu becerilerinin henüz tam olarak gelişmediğinin önemli bir göstergesidir.

3. İletişim Eksiklikleri ve Anlaşılmama Hissi

Bazen çocuklar, isteklerini veya ihtiyaçlarını açıkça ifade edemediklerinde, çaresizlik hissiyle agresifleşebilirler. Bizim onların ne anlatmaya çalıştığını anlayamamamız veya yanlış yorumlamamız, çocuğun daha da öfkelenmesine ve agresyon döngüsüne girmesine neden olabilir. Kendini ifade edememek, çocuk için büyük bir yük ve hayal kırıklığı kaynağıdır.

4. Sınırların Belirsizliği ve Tutarsız Ebeveyn Tutumları

Aile içindeki tutarsızlıklar, çocuğunuz için ciddi bir kafa karışıklığına yol açar. Bir ebeveynin “hayır” dediğine diğerinin “evet” demesi, çocuğun hangi kuralın geçerli olduğunu anlamakta zorlanmasına neden olur. Bu durum, çocuğun otoriteyi sorgulamasına ve kuralları esnetmek için agresif davranışları bir araç olarak kullanmasına zemin hazırlar. Çocuk, bu tutarsızlıkta kendi çıkarına uygun olanı bulmaya çalışır ve davranışlarının sonuçlarını öngörememek, belirsizlik hissiyle birlikte agresyonu artırabilir. Güvenli alanın kaybolduğunu hisseder.


Çocuğumun Söz Dinlemesi ve Agresif Davranışları Bırakması İçin Ne Yapmalıyım?

Çocuğunuzun söz dinlemesini sağlamak ve agresif davranışlarını azaltmak için kararlı ve tutarlı adımlar atmanız gerekiyor. Bu süreçte en önemli anahtar, sizin tutumunuzda ve iletişim şeklinizde yapacağınız değişikliklerdir.

1. “Ne” Sorularına Veda Edin: Proaktif Olun!

Çocuğunuzun sürekli isteme döngüsünü kırmak için “ne yersin, ne içersin, ne yapalım” gibi sorular yerine çocuğun isteklerini o talep etmeden yerine getirmeye başlayın. Bu, çocuğun “isteyince her şey oluyor” algısını kırmanıza yardımcı olacak ilk ve en önemli adımdır.

  • Gözlemleyin ve Öngörün: Çocuğunuzun rutinlerini, ne zaman ve neye ihtiyaç duyduğunu dikkatlice gözlemleyin. Kreşden sonra parka gitmeyi seviyor mu? Yemekten önce meyve yemeyi mi tercih ediyor? Bu gözlemlerinizle, çocuğun isteklerini o söylemeden önce siz dile getirin ve yerine getirin. Örneğin, kreşden çıkınca “Hadi bakalım, şimdi parka gidiyoruz!” veya yemekten önce “Yemekten önce bu meyve sana iyi gelecek, sonra yemeğimize geçelim.” diyerek siz teklif edin.
  • İki Hafta Kuralı: Bu proaktif yaklaşımı en az iki hafta boyunca sabırla uygulayın. İlk hafta sizin için bir alışma süreci olacakken, ikinci hafta çocuğunuzun bu yeni düzene adapte olduğunu net bir şekilde görmeye başlayacaksınız. Çocuk, isteklerinin kendisi talep etmeden de karşılandığını deneyimledikçe, isteme ihtiyacı ve buna bağlı agresif davranışlar doğal olarak azalmaya başlayacaktır.

2. Otoriteyi Sağlamlaştırın ve “Tek Ağız” Olun!

Çocuğunuzun sizin otoritenize saygı duyması ve davranış bozukluklarını bırakması için aile olarak tutarlı ve kararlı bir duruş sergilemeniz şart. Bu, evdeki kural ve sınırların netleşmesi ve çocuğun kendini daha güvende hissetmesi anlamına gelir.

  • “İki O Bir Siz” Prensibi: İlk iki hafta boyunca çocuğunuzun isteklerini siz karşıladıktan sonra, artık “iki o, bir siz” prensibini uygulamaya başlayın. Yani, iki gün boyunca çocuğunuzun taleplerini siz proaktif olarak yerine getirirken, üçüncü gün sizin isteklerinizin yerine gelmesi için hafif bir baskı ve otorite kurun. Örneğin, “Bugün ben ne istersem onu yapıyoruz. Şimdi oturup bu kitabı okuyalım.” veya “Şimdi seninle birlikte odanı toplayacağız, lütfen yardım et.” Bu, çocuğun sizin otoritenize katılmasını ve ortak bir düzene uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. Ona sadece istediğini yapamayacağını, aynı zamanda iş birliği yapmayı da öğrenmesi gerektiğini gösterirsiniz.
  • Tek Ağız Politikası: Anne ve baba olarak her konuda aynı fikirde olmak, çocuğun güvenini artırır ve belirsizliği ortadan kaldırır. Örneğin çocuğun yemekten önce çikolata yeme isteğine annenin “hayır” dediği durumda, baba da annenin kararını desteklemelidir. Hatta, ilk hangi ebeveynin “evet” veya “hayır” dediği fark etmeksizin, diğer ebeveyn de o kararı desteklemelidir. Bu, çocuğun ebeveynlerine karşı yüksek düzeyde güven duymasını sağlar ve kuralların esnetilemez olduğunu anlamasına yardımcı olur. Ortak bir duruş sergilemek, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar çünkü kurallar net ve öngörülebilirdir.

3. Duygusal Düzenleme Becerilerini Destekleyin

Agresif davranışların altında yatan duygu yönetimi eksikliğini gidermek için çocuğunuza rehberlik etmelisiniz:

  • Duyguları Tanımlayın: Çocuğunuzun duygularını isimlendirmesine yardımcı olun. “Şu an çok öfkelenmiş gibisin”, “Sanırım hayal kırıklığına uğradın” gibi ifadelerle duyguları tanımlamasına destek olun. Duygularını tanımak, onları yönetmenin ilk adımıdır.
  • Alternatif Çözümler Sunun: Agresifleştiğinde, ona “Öfkelendiğinde vurmak yerine, yastığı yumruklayabilirsin” veya “Derin nefes alıp ona kadar sayabilirsin” gibi alternatif, kabul edilebilir başa çıkma yöntemleri öğretin. Birlikte bu yöntemleri deneyin.

4. Olumlu Davranışları Pekiştirin

İstenmeyen davranışlara odaklanmak yerine, istenilen davranışları pekiştirmek çok daha etkilidir.

  • Övgü ve Takdir: Çocuğunuz söz dinlediğinde, iş birliği yaptığında veya duygularını uygun şekilde ifade ettiğinde onu hemen övün ve takdir edin. “Beni dinlediğin için teşekkür ederim, bu çok güzel oldu!” veya “Duygularını bu kadar güzel ifade etmen beni çok mutlu etti!” gibi ifadeler kullanın.
  • Küçük Ödüller: Bazen küçük ödüller veya ayrıcalıklar (oyun süresi, sevdiği bir aktivite vb.) kullanarak olumlu davranışları teşvik edebilirsiniz. Ancak ödül sistemini abartmamaya ve çocuğun iç motivasyonunu düşürmemeye dikkat edin. Amacımız içsel motivasyonunu artırmaktır.

5. Sınırları Net ve Tutarlı Bir Şekilde Belirleyin

Çocuğunuzun ne bekleyeceğini bilmesi, güvende hissetmesi ve agresif davranışlara başvurma ihtiyacını azaltması için sınırların net olması gerekir.

  • Kısa ve Anlaşılır Kurallar: Kuralları basit, kısa ve çocuğun yaşına uygun bir dille ifade edin. “Vurmuyoruz”, “Oyuncakları toplamalıyız”, “Yemekten önce abur cubur yok” gibi net ifadeler kullanın.
  • Sonuçları Belirleyin: Kurallara uyulmadığında ne gibi sonuçlarla karşılaşacağını önceden belirleyin ve bu sonuçları tutarlı bir şekilde uygulayın. Örneğin, “Eğer oyuncağını atarsan, onu bir süreliğine kaldıralım.” Bu, çocuğun davranışlarının sorumluluğunu almasına yardımcı olur.

Unutmayın: Sabır ve Tutarlılık Anahtardır!

Bu süreçte sabırlı olmak ve tutarlılığı elden bırakmamak çok önemlidir. Değişim bir anda gerçekleşmeyecektir ve zaman alabilir. Çocuğunuzun yeni düzene adapte olması için ona zaman tanıyın, kararlı duruşunuzdan ödün vermeyin. Zorlandığınız anlarda profesyonel bir destek almaktan çekinmeyin. Bir ergoterapist olarak, çocuğunuzun gelişimsel ihtiyaçlarına uygun bireysel stratejiler geliştirmenize, size yol göstermemize yardımcı olabiliriz.

Unutmayın, çocuğunuzun bu zorlu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatması için ona sevgiyle yaklaşmaya, destek olmaya ve her adımda yanında olduğunuzu hissettirmeye devam edin. Bu zorlu sürecin üstesinden birlikte gelebilirsiniz!


Diğer Blog Yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir