Sık Sorulan Sorular (SSS?)

Ergoterapi nedir?
Ergoterapi, bireylerin günlük yaşam aktivitelerine bağımsız ve etkili bir şekilde katılmalarını sağlamak amacıyla duyusal, motor, bilişsel ve sosyal becerileri geliştiren bir terapi yöntemidir.
Dil ve konuşma terapisi, konuşma sesleri, dil gelişimi, anlama, anlatım, akıcılık ve ses bozuklukları gibi iletişim becerilerini geliştirmek için uygulanan terapi sürecidir.
Günlük yaşam becerilerinde zorlanma, ince ve kaba motor becerilerde eksiklik, duyusal hassasiyetler, dikkat eksikliği veya sosyal etkileşimde zorluk gibi belirtiler varsa ergoterapist ile görüşmek faydalı olabilir.
Çocuğunuzda konuşma gecikmesi, kelime dağarcığında sınırlılık, sesleri yanlış veya eksik söyleme, kekemelik veya sosyal iletişimde güçlük gibi durumlar varsa dil ve konuşma terapisine başvurmalısınız.
Ergoterapi, bebeklerden yaşlı bireylere kadar her yaş grubuna uygulanabilir. Çocuklarda duyusal bütünleme, dikkat, ince motor beceriler, DHEB ve davranışsal destek için sıkça tercih edilir.
Konuşma gecikmesi veya iletişim problemleri fark edildiği anda terapiye başlamak önemlidir. Genellikle 2-3 yaş arası değerlendirme için uygun bir dönemdir.
Ergoterapi motor beceriler, duyusal işleme ve günlük yaşam aktiviteleri üzerine yoğunlaşırken, dil ve konuşma terapisi iletişim, dil gelişimi ve konuşma becerilerini geliştirmeye odaklanır.
İlk değerlendirme ile bireyin ihtiyaçları belirlenir, ardından kişiye özel bir terapi planı hazırlanarak belirli periyotlarla seanslar uygulanır. Sürekli değerlendirme ve aile rehberliği de sürecin bir parçasıdır.
Terapi süreci bireyin yaşına ve ihtiyacına göre belirlenir. Oyun temelli aktiviteler, hikâye anlatımı, artikülasyon egzersizleri ve dil gelişimini destekleyici çalışmalar yapılır.
Terapi süresi bireysel farklılıklar gösterir. Haftalık seans sayısı ve süresi bireyin ihtiyacına göre belirlenir. Genellikle birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişebilir.
Terapi süresi bireyin yaşına, konuşma probleminin derecesine ve düzenli katılımına bağlıdır. Genellikle birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir.
Duyusal bütünleme, ince ve kaba motor beceriler, dikkat ve odaklanma, sosyal beceriler, öz bakım becerileri, okul öncesi beceriler, Dheb, otizm spektrum bozukluğu, duygusal bozukluklar ve bazı nörolojik problemlere benzer konularda destek sağlar.
Çocukların kelime dağarcığını genişletmeye, doğru sesleri üretmeye, akıcı konuşmayı geliştirmeye ve sosyal iletişim becerilerini artırmaya yardımcı olur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm spektrum bozukluğu, duyusal işleme bozukluğu, serebral palsi, öğrenme güçlükleri, gelişimsel gecikmeler ve motor beceri eksiklikleri gibi durumlar için uygulanır.
Konuşma gecikmesi, artikülasyon bozuklukları, afazi, disleksi, kekemelik, ses bozuklukları, dil gelişim geriliği ve sosyal iletişim bozuklukları için gereklidir.
Duyu bütünleme terapisi, çocuğun duyusal bilgileri düzenlemesine ve çevresiyle daha uyumlu bir şekilde etkileşimde bulunmasına yardımcı olan bir ergoterapi yöntemidir.
Evet, özellikle çocuklarda terapi süreci eğlenceli ve etkili hale getirmek için oyun, hikâyeler, şarkılar ve etkileşimli aktivitelerle desteklenir.
Aileler, terapi sürecinde çocuğun gelişimini desteklemek için terapistin önerdiği aktiviteleri günlük yaşamda uygulamalıdır. Sürekli geri bildirim vermek de sürecin bir parçasıdır.
Çocuğunuzla bol bol konuşmak, kitap okumak, hikâye anlatmak, şarkılar söylemek, basit sorular sormak ve günlük konuşmalara teşvik etmek faydalı olabilir.
Evet, çocuğun ihtiyacına bağlı olarak her iki terapi birbiriyle entegre şekilde uygulanabilir ve gelişimi destekleyebilir.
Bireyin ihtiyaçlarına göre haftada 1-3 seans önerilebilir. Terapistin değerlendirmesi doğrultusunda süreç şekillendirilir.
Mümkün olduğunca erken başlanmalıdır. Özellikle 2-3 yaşlarında konuşma gecikmesi fark edilirse hemen bir uzmana danışılmalıdır.
 
Erken müdahale edilmezse konuşma güçlüğü ilerleyebilir ve akademik, sosyal ve duygusal gelişimi olumsuz etkileyebilir.
 
Evet, duyusal bütünleme ve dikkat geliştirme teknikleri ile dikkat eksikliği olan çocuklarda odaklanmayı artırıcı çalışmalar yapılır.
Evet, doğru tekniklerle uygulanan terapi kekemeliğin kontrol altına alınmasına ve akıcılığın artmasına yardımcı olabilir.
Oyun hamuru, denge tahtası, tırmanma, toplarla egzersizler, duyusal kutular gibi aktiviteler önerilebilir.
Günlük rutin içinde çocuğunuzla sık sık konuşmak, kitap okumak ve karşılıklı sohbetler yapmak faydalıdır.
Terapinin sonlandırılması çocuğun gelişimine, terapi hedeflerinin tamamlanmasına ve terapistin değerlendirmesine bağlıdır.